Sanal gerçekliği çekici kılan şey aslında gerçekliğin yerini alması ve hiç olamayacağımız şeyler olup hiç yapamayacağımız şeyleri yapabilme imkanı barındırması. Bugünün sanal gerçeklik ekipmanları oldukça etkili ve özellikle VR başlığını ilk defa kullananlarda baş dönmesi gibi bir sonucu oluyor. Ama sanal gerçeklik dünyasında yaşadığınız şeyleri neredeyse eş zamanlı olarak vücudunuzda da hissettiğinizi düşünsenize. Hem de tüm vücudunuzda. Günümüzde VR teknolojisinin öncü firmalarından olan Facebook’un bile Oculus Horizon‘nunda avatarların belden aşağısının olmadığını hatırlatmakta fayda var.
Sanal gerçeklik temalı Ready Player One filminde gördüğümüz tüm bedenin sanal gerçeklik dünyasını hissetmesini sağlayan teknolojiler geliştirmekle uğraşan bazı firmalar var. Onlardan biri Holotron Technologies.
Holotron, implante edilmiş beyin-bilgisayar arayüzleri de dahil olmak üzere herhangi bir insansı avatarın gerçekçi kontrolü için (birkaç olası farkındalığa sahip) büyük olasılıkla tek uygun cihaz olarak göze çarpıyor. Tam gövde versiyonu sonunda Holodeck ve Star Trek’ten Beaming gibi olacağı varsayılıyor ve çalışmalar bu yönde. Ayrıca insansı bir robotu, sanki kendi vücudunuzmuş gibi uzaktan çalıştırmak için de kullanılabilir. En azından firmanın iddiası bu yönde.
Videoda gösterilen demoda ilgi çekici bazı özellikler gösteriliyor. VR‘da yürüme için düşük gecikme süresi, iki taraflı kuvvet ve denge geri bildirimi, momentumu ve hareket eden cisimleri hissedebilmek, kayan blokların üzerinde yürümek, ani kuvvet ve hız değişimleri için sağlam kontrol özellikleri göze çarpıyor.
Tabi ki yakın bir zamanda böyle bir şeye sahip olmayı beklemeyin ama uzun vadede ne gibi teknolojilerin hayatımıza girmeye başlayacağını göstermesi açısından oldukça bilgilendirici. Videoyu ilk izlediğimde fitness, askeri eğitim, vr oyun, simülasyon ve tabiki tıp alanında kullanılabilme olasılıkları hemen gözümün önünde canlandı bile.